12 Ocak 2011 Çarşamba

affedilmeyen


Clint Eastwood modern dünyadaki saplantıları, aşkı, sadakati, korkuyu ve mutluluğu mükemmel bir şekilde harmanlamış Unforgiven'da. Western filmi olması,1800lerde geçmesi ve 90lı yılarda yapılmış olması asla sizi yanıltmasın. Gerçekten tam anlamıyla bu işi bu filmde yine kıvırmış Clint Eastwood.Karısı ölmüş,eski azılı haydut(Clint Eastwood)-şimdi aile babası ve gayet sıradan bir çiftçi- kendi köşesine çekilmiş,2 çocuğuyla zar zor geçinmektedir.Paraya ihtiyaç duyduğu bir anda,kelle avcısı olduğunu iddaa eden ama pek benzemeyen bir gencin ziyaretiyle hayatı tekrar farklılaşabilecekmidir?Başına ödül konmuş 2 kişinin peşindeki genç çiftçiye eski günlerini ve para teklif eder.Çiftçi geçmişini silmiş,karısı sayesinde gayet düzgün bir hayata sahip olmuş,o öldükten sonra bile hala ona çok sadıktır.Ama yinede hayır diyemez.Paraya ihtiyacı olduğu için mi bu işi kabul eder yoksa geçmişini mi özlemektedir..Eskisi gibi değildir çiftçi,silah kullanmakta bile zorluk çekmektedir,epey yaşlanmıştır.GEnce önce hayır der ama sonra peşinden gider. Ve peşinden giderkende eski ortağını (Morgan Freeman) ziyaret eder ve onuda yanına alır.Aradıkları 2 kişiden biri bir fahişenin yüzünü kesmiştir,fahişeler tarafından başlarına ödül konmuştur.Sarhoşken bunu yapan iki arkadaşta pişmandır.Ve bunların yaşadığı kasaba şerifide oldukça katıdır,kurallara bağlılığı vardır ve kuralları uygulamak uğruna gerekirse herkesi bir kenara itmeye karalıdır.
Günümüz dünyasıyla hikaye olarak farklı görünsede aslında aynıdır.Kuralların sorgulanmadığı bir zaman, acıma duyguları körelmiş,ordan oraya hareket eden iyi ve kötü adamlar,özlemler, ilk deneyimler..Her insanın içindeki iyi ve kötü kısmın bir anda uyanıp tekrar uykuya dalabilmesi.Ve yine aynı şeyin peşindeki koşuşturmalar,ölümler ve kaybolan hayatlar:para...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

ShareThis